İstanbul’da Yaya Olmak | İbrahim Orhan Demir
İstanbul’da yaya ulaşımı, kent yaşamının sürdürülebilirliği açısından kritik bir konu olarak ele alınıyor. Yazıda, yaya hareketliliğinin artırılmasının trafik yoğunluğu, çevre kirliliği ve iklim değişikliğiyle mücadeledeki rolü değerlendiriliyor. Yürünebilir kentlerin yalnızca kaldırımlarla değil, kamusal alanların erişilebilirliği, güvenliği ve bütüncül planlama süreçleriyle mümkün olabileceği vurgulanıyor. İstanbul’un geçmişteki yaya ulaşımı deneyimleri incelenerek, yaya dostu kent politikalarının nasıl geliştirilebileceği tartışılıyor.
Yaya Dostu Bir Kent Nasıl Mümkün? | Haluk Gerçek & Ela Babalık
Bu röportajda Prof. Dr. Haluk Gerçek ve Prof. Dr. Ela Babalık, yaya dostu bir kentin nasıl mümkün olabileceğini tartışıyor. Antik kentlerden günümüze kadar yayaların kent içindeki yerini ele alarak, otomobil odaklı şehirleşmenin yaya haklarını nasıl geri plana ittiğine dikkat çekiyorlar. Yaya Hakları Beyannamesi’nin önemini vurgularken, Türkiye’de yayalaştırma çalışmaları, kaldırım işgalleri ve başarılı uluslararası örnekler üzerinden çözüm önerileri sunuyorlar. Katılımcı planlamanın ve yayaların önceliklendirildiği ulaşım politikalarının gerekliliği üzerinde duruluyor.
İstanbul’da Yaya Ulaşımı | Hale Erez Külekçi
İstanbul’da yaya ulaşımının mevcut durumu ve geleceğe yönelik planlamaları ele alan bu yazı, sürdürülebilir kentsel hareketlilik bağlamında yaya erişimini artırma gerekliliğini vurguluyor. Özellikle trafik güvenliği, altyapı eksiklikleri ve toplu taşımaya erişim gibi konulara odaklanan yazıda, yaya ulaşımı eylem planlarının kentsel sürdürülebilirliğe nasıl katkı sağladığı tartışılıyor. Yürünebilir kent hedefi doğrultusunda toplumsal adaletin nasıl güçlendirilebileceği değerlendirilirken, güvenli ve erişilebilir bir şehir için öneriler sunuluyor.
İstanbul’da Çocuk Olarak Yürümek, Motorlu Araçların Baskısına Karşı Araçsız Bir Kent Hayali | Bahar Aksel & Arzu Erturan
Bu yazı, İstanbul’da çocukların kent içinde bağımsız hareketliliğini ele alarak, motorlu taşıtların yoğunluğunun çocukların özgürce yürümesini nasıl kısıtladığını tartışıyor. Çocuk Dostu Şehirler kavramına dayanarak, çocukların güvenle yürüyebileceği, oyun oynayabileceği ve kentle daha sağlıklı bir bağ kurabileceği alanlar yaratmanın önemini vurguluyor. Araçsızlaştırma, yaya yollarının artırılması ve güvenli okul rotalarının oluşturulması gibi öneriler sunularak, İstanbul’da çocuk dostu bir kentsel ulaşım modelinin nasıl mümkün olabileceği tartışılıyor.
İstanbul Yaya Trafiğinin İyileştirilmesi | Görkem Akyol
İstanbul’da yaya hakları ve trafiği, uzun yıllar araç merkezli ulaşım politikalarının gölgesinde kaldı. Bu yazıda, İstanbul’un daha yaya dostu bir kent haline gelmesi için altyapı, güvenlik, erişilebilirlik ve kapsayıcılık gibi unsurların önemi vurgulanıyor. Kentte düzensiz yapılaşma ve özel araç odaklı tasarımlar nedeniyle yaya hareketliliği kısıtlanırken, bu durumun çözümü için öneriler sunuluyor. İstanbul’un yaya ulaşımına yönelik mevcut sorunları ve iyileştirme stratejileri ele alınarak, yürünebilir kentlerin yaratılması için somut adımlar tartışılıyor.