Gastrodiplomasi Gastromilliyetçi Olmayı Gerektirir mi? Türkiye’deki Uygulamaların Eleştirel Bir Analizi | Anna Maria Beylunioğlu Gastrodiplomasi doğası gereği gastromilliyetçiliği içermeli mi? Türkiye’de gastrodiplomasinin milliyetçi öğelerle şekillenmesinin sebebi ne olabilir? Bu şekilde kurgulanan gastrodiplomasinin ne gibi sakıncaları olabilir? Yemeğin toplumsal birçok dinamiği aktarabilme, ayrıştırma kadar birleştirme gücünü gerek akademik gerek de toplumsal düzeyde sıkça vurguladığımız bir dönemde gastrodiplomasiyi alternatif olarak nasıl kurgulayabiliriz?
Değişen Mekân ve Zamanda Yemeğin Ritmi | Durmuş Durukan Büyük kentlerin yeni cazibe merkezleri hâline gelmesi ve ekonomik fırsatların yeni bir alan olması mekân algısının değişimine neden olmuştur. Böylelikle özellikle İstanbul’da bir zaman-mekân sıkışması ve şehrin bir amaç doğrultusunda yeniden araçsallaştığı görülür. Metropol bir yaşamın hüküm sürdüğü, küresel gastronomi kültürünün birçok argümanıyla beslenen, ruhunda birçok zıtlığı barındıran ve bu karşıtlıklar üzerine kurgulanan İstanbul, evrensel bir tüketim kültürüne açıktır. Dolayısıyla İstanbul, kıta ve gastronomi mekânı oluşumları açısından farklı özelliklere sahiptir. Avrupa yakasının farklı mekân, bunlara bağlı farklı gastronomi kültürü ve biçimleri olmasına karşın; Anadolu yakasının çeşitliliği Avrupa yakasıyla benzer değildir.
Sosyal Medya ve Gastronomi Dijital Ritüellerde Yemeğin Sembolik Anlamı Üzerine Notlar | Cem Tutar Beslenme ve yemek, fizyolojik ihtiyaçları gidermenin ötesinde kültürel alanın önemli unsurlarından. Dijital ritüellerin üretildiği ve paylaşıldığı sosyal medyadaki yemeğe ve mutfağa dair paylaşımlar bireysel temelli kimlik inşasının parçası durumunda.
Göçmen Mutfaklarının Kişisel Rotası | Ezgi Tuncer Yemek, kent, gündelik hayat ve göç üzerine çalışmalar yapan Ezgi Tuncer ile İstanbul’da göçmen mutfaklarının güncel durumunu ve mutfakların göçmenler için kent hayatındaki önemini konuştuk. Beyoğlu’nda yer alan iki göçmen mutfağını, Nepal ve Endonezya restoranlarını, birlikte ziyaret ettik.
“İhtiyar” Deniz ve Balıkçı | Tan Morgül Tarihin bir kokusu olsaydı eğer, İstanbul buram buram deniz ve ona ait olan ne varsa o kokacaktı. Koktu da! İstanbullu, şehre adım attığı andan itibaren Khalkedon ve iki koldan Haliçi çeviren Fener-Balat, Hasköy-Karaköy hattının dışında, belli aralıklarla Boğaz’ın ve Marmara’nın kıyılarından şehri kuşatıp durdu. Sadece balık değil, balıkçı da kokmuş şehir. “Zamansız” bir ziyaretçi olarak İstanbul’a gelip de şehre karadan veya denizden bir göz atmaya kalksaydınız yani, şehri çeviren insan faaliyetinin izlerini direkt “balıkçılık” zanaati, namdiğer deniz-balıkçı saadeti üzerinden takip etmeniz mümkündü.
Sofra Sohbetleri | Nehna Derneği 2021 yılında Antakyalı Ortodokslar tarafından kurulan Nehna Derneği, şubat depremleri sırasında yürüttükleri koordinasyon ve kurdukları aşevleriyle önemli ihtiyaçlara çözümler üretti. Depremlerin ardından Nehna Derneği Hatay’da kültürel çeşitliliğin yeniden kurulması üzerine çalışmalarına devam ediyor. Afet sırasında ve sonrasında yemeğin, mutfak kültürünün çok kültürlü bir kentin yeniden yaşama döndürülmesi için ne ifade ettiğini dernekten Ketrin Köprü ile konuştuk.
Sofra Sohbetleri | Slow Food Şile Palamut Birliği 1989 yılında ortaya çıkan Slow Food kavramı, yerel yemek kültürlerini korumak, yemeğin üretim-tüketim süreçlerinin dengesini gözetmek ve herkesin iyi, temiz ve adil gıdaya erişimini sağlamak için dünyanın farklı yerlerinde bir çok yerel örgüt tarafından benimsendi. Kurulduğu 2014’ten itibaren bu anlayışı İstanbul’da yaygınlaştırmak üzere bir çok çalışmaya imza atan Slow Food Şile Palamut Birliği’nden Fatma Denizci ile “slow food” kavramını, İstanbul’daki ve küreseldeki güncel durumu ve adil gıdanın geleceğini konuştuk.
Sofra Sohbetleri | Yemek ve Kültür Dergisi Yemek ve Kültür dergisi 15 yılı aşkın bir süredir okuyucularıyla buluşuyor. Yemek kültürü, yöresel mutfaklar, tarihsel olarak mutfak, coğrafya ve kimlik ilişkisine ilişkin literatüre katkı sunan ilk yayınlardan bir tanesi. Çiya Yayınları günümüzde süregelen bu tartışmalara çeşitli yayınlarla katkı sunmaya da devam ediyor. Yemek ve Kültür dergisini, İstanbul mutfak kültürünü ve yeme-içme pratiklerinin geleceğini Musa Dağdeviren ile konuştuk.