İndirilebilir İçerikİSTANBUL’UN DEĞİŞEN DOKUSU VE GÖÇ PROFİLİ | SUNA GÜLFER IHLAMUR ÖNER
İstanbul özellikle 1950’lerden itibaren büyük ölçüde göç alan ve buna bağlı olarak dönüşüp, şekillenen bir kent. Sayısal olarak gidenler gelenleri geçse de İstanbul bugün de kalıcı ya da geçici birçok insan akışının ve hareketinin kesişim noktası olmaya devam ediyor. Bununla birlikte İstanbul’a ve İstanbul’dan insan hareketliliğinde birçok farklılık göze çarpıyor. Bu durum, küresel bazı gelişmelerin yanı sıra deprem riski, kentsel dönüşüm, pandemi, artan eşitsizlikler ve hayat pahalılığı, düşen yaşam standartları, baskı, güvensiz hissetme, kadınlara yönelik şiddet gibi birçok nedenden kaynaklanıyor.
NİTELİKLİ EMEK GÖÇÜ | HAZAL BÖLEREK
İstanbul giderek artan nitelikli göçün kaynağı hâline geldi. Yurt dışına yerleşmiş veya yurt dışına gitmeyi planlayan eğitimli, orta ve orta üst gelir seviyesine sahip beyaz yakalılarla yapılan saha araştırması bu durumun siyasi gelişmelerden kısıtlı kariyer imkânlarına kadar birçok nedeninin olduğunu ortaya koyuyor. Bu ilk bakışta kayıp olarak gözükse de İstanbul ile bağların kopmamasının yolunu açacak projelerle bu kayıp telafi edilebilir.
TRAVMALARIN ARDINDAN BİR GELECEK TAHAYYÜLÜ: GENÇLER VE GÖÇLER | AYHAN KAYA
2010 boyunca yaşanan otoriterleşme, muhafazakârlaşma, dindarlaşma, ekonomik kriz gibi siyasi, toplumsal ve ekonomik gelişmelerin yarattığı travma ve olumsuzluklar önceki dönemdeki göç eğilimlerinde değişikliğe yol açtı. Eğitimli ve kalifiye gençler, bir dönem eğitimli nüfusu kendine çeken İstanbul’dan artık gidiyor. Yaşam tarzlarını özgürce yaşayamadıklarını düşünen gençler, siyasi baskılardan ve ekonomik güvencesizliklerden kaçarken yurt dışına yöneliyorlar. İnsan sermayesi bakımından kayıp anlamına gelen beyin göçünü durdurmak gençlere özgürce kendilerini gerçekleştirebilmelerinin olanağını sağlayacak yeni bir gelecek ve umut perspektifiyle mümkün.
KENTLERDEN KIRLARA | MURAT ÖZTÜRK
“Modernliği” ve “gelişmişliği” temsil eden kentlerden, geri plana itilen, geleneksel yapıları çözülmekte olan kıra doğru son zamanlarda artan bir göç olgusuyla karşı karşıyayız. Emeklilerin yanı sıra doğa bilinci gelişmiş eğitimli, genç kesimlerin kentten kıra göçü, gıda ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlamanın ötesinde kent-doğa ayrımını yeniden tanımlamaya aday pratiklerin yaygınlaşmasını da içeriyor. Kıra doğru bu göçün hem kenti hem de kırı birçok açıdan dönüştürme potansiyeli var. Bu potansiyelin gerçekleşme ihtimaline dair üzerine düşünülmesi gereken bir dizi soru bulunuyor.
İSTANBUL’UN DEĞİŞEN GÖÇ ALANLARI | MURAT GÜVENÇ
Göç mefhumu asla gündemden düşmemiş İstanbul’da, şehre veya şehirden göçün her dönem farklı nitelikleri oldu. Günümüzdekinin de kendine has yanları var. Son yıllarda gündelik hayatımızda gözlediğimiz, kent sakinlerindeki şehir veya ülke dışına hareketliliğinin anlamı hakkında net verilere sahip olmadan ne kadar kesin yargılarda bulunabiliriz? Kadir Has Üniversitesi, İstanbul Çalışmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Güvenç ile İstanbul’daki güncel göç hareketlerinin dünden gelen mirasını ve olası geleceğini konuştuk.
KİRALIK KONUT PİYASASINDA BARINMA AYRIMCILIĞI | MUSTAFA KAHVECİ
TÜBİTAK tarafından desteklenen “Misafirlikten Sığınmacılığa İstanbul’da Yaşayan Suriyelilerin Barınma Deneyimi” projesi “Suriyeliler kiralık konut piyasasında yerlilerle eşit muamele mi görüyorlar yoksa ayrımcı pratiklerle karşılaşıyorlar mı?” sorusuna yanıt arıyor. Proje kapsamında aynı kiralık konut ilanları Suriyeli ve yerli kiracı adayları tarafından arandı. Yerli kiracı adaylarının aramalarının sadece yüzde 2’sinin evi görme talebi reddedilmişken Suriyelilerde bu oranın yüzde 35’e çıkması, tek başına genel durumu özetliyor.
GÖÇMENLERİN SOSYAL AĞLARI: BAYRAMPAŞA VE BEŞİKTAŞ İLÇELERİ ÜZERİNDEN BİR ÖRNEK
| BÜRGE ELVAN ERGİNLİ
İstanbul pek çok yerleşimin yeni tanık olduğu ulusötesi göç akımlarına özellikle geride bıraktığımız yüzyıldan oldukça aşina bir metropol. Şehrin önceki kuşak göçmenlerinin kentte nasıl ve hangi ilişkilerle tutunduklarını mercek altına almak, yakın zamanda da uluslararası göçmenleri çevresindeki kentlerden daha fazla çeken bu metropoldeki sosyal ağlarını anlamak ve buna yönelik sosyal politikalar geliştirmek için faydalı olabilir.