Başkan’ın Mesajı

Değerli İstanbullular,

İçerdiği ekonomik, sosyal ve yaratıcı fırsatlar nedeniyle dünyada kırsaldan kente göçün 2050’ye kadar devam edeceğini biliyoruz. Kent nüfusuna 2,5 milyar kişinin daha eklenmesiyle dünya nüfusunun üçte ikisi kentlerde yaşayacak. İstanbul, 16 milyon nüfusuyla dünyanın en büyük 14’üncü mega kenti konumunda. Her geçen gün de, nüfusu artıyor. Kentin sorunları giderek daha karmaşık bir hal alırken, sosyal, ekonomik ve çevresel faktörlerin bir denge içinde olduğu sürdürülebilir bir geleceğin inşasına bugünden başlamamız gerekiyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak göreve geldiğimde, İstanbul’un geleceğine yönelik hazırlık yapılmadığını, bir yıl sonrasının bile belirsiz olduğunu; ancak İstanbul gibi bir kentin geleceğinin bütüncül ve kapsayıcı bir şekilde planlanması gerektiğini ifade ettik; ve ‘İstanbul Planlama Ajansı’nı (İPA) kurduk. İBB’nin stratejik planında ortaya konan ‘adil, yeşil, yaratıcı şehir, mutlu İstanbullu’ vizyonuna ulaşmak amacıyla İPA bünyesinde, İstanbul’un 10, 20, hatta 50 yıl sonrasını öngören çalışmalar yapılıyor.

‘Kentin ortak akıl mekanizması’ diye tanımladığımız İstanbul Planlama Ajansı’nın amacı, kentin geleceğine dair veriye ve uluslararası normlara dayalı senaryoların demografiden ekonomiye, çevreden kamusal alana tüm bileşenleriyle ele alındığı, katılımcı bir mekanizma kurmaktır. Bunu yaparken İPA’nın konuşlandığı alanın mekânsal dönüşümünü de çok önemsedik. Daha önce belediye başkanlarının lojmanı olarak kullanılan ve halkın erişiminin olmadığı bir alanı tamamen değer yaratma odaklı bir kamusal merkeze dönüştürdük. Koşu parkurları, tenis kortları, halı sahaları, spor alanları ve yüzme havuzu ile 100 dönümlük bu yeşil alan, bugün kamu görevlilerine özel olmaktan çıkarılıp; dönüştürülerek gençlerin ve akademinin üretim mekanı haline getirildi. Kentin paydaşlarıyla kendini yeniden üreten bu mekan, kentin ortak akıl merkezi haline geldi.

Hedefimiz, yaşanabilir, doğaya saygılı, kültürel mirasa sahip çıkan, çevreyle uyumlu, altyapısı tamamlanmış ve geleceğine dair kararları ortak akılla alan bir İstanbul’u hep birlikte planlamak. İstanbul’u mutlu insanların bir arada barış ve huzur içerisinde yaşayabileceği, adil ve yaratıcı bir hale getirmeyi, dünyaya örnek olacak bir yerel demokrasi modeli oluşturmayı arzuluyoruz. Çünkü biliyoruz ki, tarihi boyunca insanlığı etkileyen İstanbul değişirse, dünya değişir.

Sevgi ve saygılarımla