İPA İstanbul Dergisi

2021 / 003

Kentteki ekolojik, sosyal, ekonomik ve siyasi hayatı farklı yönleriyle disiplinler arası bir yaklaşıma dayanarak ele alan İPA İstanbul dergisinin 3. sayısı okunmaya hazır.

Derginin bu sayısının odağındaki temalar dönüşmekte olan kamusal ve özel alan sınırında yer alan “ev hayatı” ve insan eliyle yaratılmış bir ekolojik krizin mekânı hâline gelen Marmara Denizi.

Bu sayıda ayrıca İstanbul’daki katılımcı bütçe çalışmaları, uygun fiyatlı ve nitelikli konuta erişim hakkı, belediye şirketlerinin kamu bütçesinde yer alması ve Validebağ Korusu’nun tehdit altında olan doğal ve tarihi zenginlikleri ele alınmakta.

Dergiyi satın al

İÇİNDEKİLER

KAPANIRKEN AÇILMAK

Evin sınırları nerede başlıyor, nerede bitiyor? Dönüşen özel ve kamusal alan ayrımından ev nasıl etkileniyor? Ev içinde yaşanılan konutun dışında nerelerde vücut buluyor? Teknolojiden evden çalışmaya, toplumsal cinsiyetten gündelik siyasete evi neler şekillendiriyor? Evin kent yaşamındaki değişen anlam ve hallerini bu dosyada tartıştık.

İndirilebilir İçerik

EVDEN ÖTEYE: KAMUSALLAŞAN EV MEKÂNI, EVCİLLEŞEN KAMUSAL MEKÂN

ELİF SİDAR ÖKDEMİR

Batılı siyasal bakışın çizdiği kamusal alan ve özel alanın sınırları uzun yıllardır üzerine tartışılan bir mesele. Ev üzerinden örneklenen özel alanların ise etkileşime kapalı ve geçirimsiz mekanlar olmadığı ortada. Evin sınırlarının tarifi ve sınırlarının mekânsal ve politik bulanıklaşma halleri ve aralarındaki geçişliliğe bakmak bu tartışmayı ilerletmeyi mümkün kılacaktır.

ZAMANE EV HÂLLERİ: KATI, SIVI, GAZ

AYŞE ÇAVDAR

Hukukta, basında, siyasette veya reklamlarda yaşam alanlarımızı kimin, nasıl tanımlandığı evlerimizin toplumdaki anlamının da birer izdüşümüdür belki: Gecekondu, mesken, hane, birim, daire… Evin yerine tercih edilen bu kelimelerle evlerimizin yıllar içinde neye dönüştüğü arasındaki ilişki, geride bıraktığımız ve yerine gelen evi düşünürken bize faydalı bir eşlikçi olabilir.

“EV”LENMEK VE YENİDEN BAŞLAMAK İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDE BİR SOSYAL ÇALIŞMA HİKÂYESİ

ŞEHİDE ZEHRA KELEŞ, ZELAL YALÇIN

Sosyal çalışmacılar için bir evin içine girmek sadece fiziken orada olmanın ötesinde duygusal olarak da o evin gerçekliğine dahil olmaktır. İBB’nin Silivri Yeni Mahalle’deki sosyal çalışma deneyiminin aktarımı ev, evsizlik, sosyal konut ve yerel yönetimlerin rolü üzerine düşünmeye çağırıyor.

İÇİNDE YAŞADIĞIM MEKÂN: BEDEN

TUĞÇE ULUGÜN TUNA

Mekânla ilgilenenler ölçek üzerine konuşur; bölgeden mezraya, metropolden haneye pek çok kurguyu ele alırken sıranın genellikle gelmediği bir düzey, bedenlerimiz.  Oysa içinde yaşadığımız dairelerden önce bedenlerimizi yuvamız olarak görmenin açtığı ufuklara bakmakta fayda var.

ŞEHİRLEŞME, DİJİTALLEŞME VE PANDEMİ ÜÇGENİNDE AKILLI BİNALAR

BİLGEHAN BAYKAL

Teknolojideki değişimin şehirden hanelere, yaşantımıza köklü etkilerde bulunması yeni değil. Ancak her yeni teknolojinin ayırt edilebilir nitelikleriyle önceliklerden ayrıştığını da biliyoruz. Dijitalleşme ve internetin bina örgütlenmesi ve yönetimine vereceği yeni çehre, ev yaşantısının olası geleceğine dair de ipuçları verebilir.

EV(LERİM) ÜZERİNE ÇALAKALEM NOTLAR

FUAT ERCAN

Her ne kadar özel alan olarak düşünülse de ev toplumsal hayattan kopuk değil. Kişilerin belleğini, bilincini, bilinçdışını, kimliğini oluşturan ev yaşamı, dışarısı ile içerinin kesiştiği bir dizi ilişki ve mekanizmanın içerisinde/ortasında bulunan bir alan. Üstelik içinde bulunduğu dışarıdaki siyasi iktidar evin güvenli duvarlarını aşıp her geçen gün biraz daha içeri sızmakta.

KENTSEL DÖNÜŞÜM BASKISINA KARŞI BİR YAŞAM ALANI MÜCADELESİ

TOZKOPARAN DERNEĞİ

Yaşam alanlarını mahalle sakinlerinin ihtiyaçlarından çok rantı önceleyerek şekilde dönüştüren projelere karşı mücadele ederken ihtiyaçların neler olduğunu tartışacak ve dillendirecek aralığı bulamayabiliyoruz. Uzun süredir Tozkoparan’daki kentsel dönüşüm projesine karşı mücadele eden Tozkoparan Derneği’nden (Toz-Der) Ömer Kişir ile mahalle ve ev yaşantısının rant paradigması dışında kalan tahayyülü ve politikayı konuştuk.

“EVSİZLİK BİR BARINMA DEĞİL BARINAMAMA SORUNUDUR!”

ÇORBADA TUZUN OLSUN DERNEĞİ

Evsizliği sadece bir barınma sorunu olarak görmek ve bu açıdan çözüm üretmeye çalışmak sürdürülebilir politikaların önünde ciddi bir engel teşkil ediyor. Evsizleri topluma kazandırmaya odaklanan ve bu çerçevede özgün bir model geliştiren Çorbada Tuzun Olsun Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Türker ile derneği ve İstanbul’daki dayanışma pratiklerini konuştuk.

EVDEN ÇALIŞMANIN GÜVENCESİZLİĞİ

OFİSSİZLER

Dünya genelinde esnek ve güvencesiz çalışma koşullarının yaygınlaşmasıyla çalışanlar işyerleri, meslekleri, sosyal güvenceleri, gelirleri gibi çalışma hayatlarına dair birçok konuda adaletsizlik ve güvencesizlikler yaşamakta. Bu durum COVID-19 pandemisiyle daha da kötüleşti. Artık sadece freelance olarak çalışanlar değil tam zamanlı ve “güvenceli” işlerde çalışanların da çalışma ve yaşama alanları birleşti. Evden çalışma ile beraber ortaya çıkan güvencesizlikleri, baskıları ve dönüşen ev hayatını freelance çalışanların hakları ve güvencelerinin savunuculuğunu yapan Ofissizler dayanışma ağından Tuba Emiroğlu ve Aylin Türer ile konuştuk.

ŞİDDETE KARŞI DAYANIŞMANIN MEKÂNI: SIĞINMA EVLERİ

MOR ÇATI KADIN SIĞINAĞI VAKFI

Ev, yaygın tarif edildiği gibi her zaman herkes için güvenli ve mahrem mekânlardan biri değil. Birçok kadının kendi evlerinde maruz kaldığı fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddet hikâyelerini biliyoruz. Bu bağlamda Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ile dayanışan kadınların evde olma ve evden ayrılma deneyimlerini, sığınma evlerini ve birlikte yaşam pratiklerini vakfın psikolog ve sosyal çalışmacısı Leyla Soydinç ile konuştuk.

İSTANBUL EVLERİNDEKİ YAŞANTIYA DAİR BAZI KESİTLER

CANER MURAT DOĞANÇAYIR

İndirilebilir İçerik

İSTANBUL’UN BÜTÇESİNİ YURTTAŞ KATILIMINA AÇMAK

İSTANBUL KENT KONSEYİ KATILIMCI BÜTÇE ÇALIŞMA GRUBU

“Katılımcı bütçe” İstanbul ölçeğinde ilk kez hayata geçiriliyor. Bu uygulama yerel yönetimlerin bütçelerini doğrudan yurttaş katılımı, sivil toplum ve mahalli örgütlerin temsiliyle biçimlendirmesini sağlayarak demokratik bir kent hayatını kurmanın ve yerel demokrasiyi güçlendirmenin en önemli araçlarından biri olarak öne çıkıyor.

İndirilebilir İçerik

HERKES İÇİN ERİŞİLEBİLİR KONUT NE KADAR MÜMKÜN?

EMRAH ŞAHAN

Düşük faizli konut kredileri ve pandeminin getirdiği yeni koşulların “evden” bekleneni değiştirmesi ile yeni koşullara daha uygun fiziksel özelliklere sahip konut arayışı hepimizin barınma ihtiyacını yeniden şekillendiriyor. Türkiye’de uygun fiyatlı ve nitelikli konuta erişim, merkezi konut politikalarının yetersizliği yüzünden özellikle düşük gelirli haneler için pek mümkün görünmüyor. Dolayısıyla herkesin konut hakkını güvence altına alacak bir anlayışa şimdiden ihtiyacımız var.

İndirilebilir İçerik

İSTANBUL’UN KÜLTÜREL PEYZAJINDA BİR ODAK: VALİDEBAĞ KORUSU

HATİCE KURŞUNCU & YİĞİT OZAR

İstanbul haritasını önümüze aldığımızda kolaylıkla göze çarpmayacak koru, Çamlıca eteklerinde yıllar içinde küçülmüş olsa da tarihini ve flora ve fauna çeşitliğini farkettikçe, bu yoğun metropolde alanı deneyimledikçe önemini anladığınız bir alan. İstanbul ve tüm sakinleri için önemi tartışmasız bu alanın hem özelliklerini hem uğruna verilen mücadeleyi öğrenmek, gelecekteki yerini sağlamlaştırmak için atılması gereken adımlar için de önem teşkil ediyor.

İndirilebilir İçerik

YERELİN GERÇEK BOYUTLARI VE BELEDİYE ŞİRKETLERİ

MUSTAFA SÖNMEZ

Yerel yönetimlerin merkezi yönetime kıyasla mali gücü kamuoyundaki tartışmaların önemli bir kısmını oluşturuyor. Ancak belediye şirketlerinin kamuya ait olsalar da kamu bütçelerinde yer almaması, gerçekliği önemli ölçüde gölgeliyor. Oysa merkez-yerel dengesini doğru ölçmek, bu bütçe formatına şirketleri katmakla ancak mümkün. Bunu yapmadan yerelin gücü, güçsüzlüğü konusundaki her önerme çapak, tortu içerecektir.

“HAYAT TERSANEDE DEVAM EDER!”

ANIL GENCELLİ

Komprasör ve havuz tahliye makineleri ustası Zafer Terzi, Şehir Hatları’na bağlı Haliç Tersanesi’nde, yani kendi tabiriyle “Haliç’in kalbinde” yaklaşık 25 yıldır çalışıyor. Tersane havuzunda suya yapılan devridaimle Haliç’teki canlılara taze oksijen sunuyor.

İndirilebilir İçerik

İstanbul’un ve bölgenin etrafında konumlandığı Marmara Denizi ekolojik bir felaket ile karşı karşıya. Sorumluluğu eşit dağılmasa da sonuçlarını kıyısında ve içinde yaşayanların tamamının yaşadığı bu kriz Marmara Denizi’nin tüm zenginliğini ortadan kaldırmak üzere. Barındırdığı canlıları, kent hayatındaki içkin rolünü gözden geçirmek Marmara Denizi’ni kurtarmak için geç olmadığını hatırlamak için önemli.

İndirilebilir İçerik

MARMARA DENİZİ’NE YÖNELMİŞ BİR KENT VE KIYISININ AĞIR DÖNÜŞÜMÜ

NAMIK ERKAL

İstanbul’un Marmara kıyısı, tarih boyunca kapsamlı dönüşümlerden geçti. Bu dönüşümler eski dev projelerin zamana yayılan etkisiyle olduğu kadar gündelik yaşam pratikleriyle de biçimlendi. Marmara kıyısının Bizans’tan Osmanlı’ya çevresel tarihini okumak kentin dayanımının tarihini de anlamımızı sağlamakta.

MARMARA DENİZİNİ KİM ÖLDÜRDÜ?

BİLGE KOBAŞ

Drone çekimleri ve uydu görüntüleriyle Marmara’da tüm kamuoyu için müsilajla görünür hale gelen ekolojik krizinin aslında uzun bir geçmişi olduğu meseleyi takip etmiş herkes için bilinen bir konuydu. Geçmişte basına yansıyan haberler ve uzmanların uyarıları kadar 40 yıl kadar geriye giden Marmara’yla ilgili TBMM oturumlarındaki tartışmalara da göz gezdirmekte fayda var.

İSTANBUL KIYILARINDA YER ALAN KENTSEL AÇIK ALANLARDA SUYLA ETKİLEŞİM

SERENGÜL SEÇMEN 

Marmara Denizi ekosistemiyle bölge sakinlerinin bu ekosistemle kurdukları ilişkinin en önemli noktaları İstanbul kıyıları ve kentin deniz ulaşımı. Kentin kıyılarındaki kusurların sorumluları muhtelif. Ancak kıyılardaki açık alanlara dair bir tahayyül yoksunluğunun gündelik yaşamı ve denizle ilişkimizi etkilediği kesin.

BİR ZAMANLAR MARMARA’DA: MARMARA’NIN FANTASTİK CANLILARI

TURGUT YÜKSEL

Balık pazarlarından sofralara, deniz kıyısına oltalarıyla dizilen sakinlerden vapur seyahatlerine eşlik edenlere metropolün deniz yaşamıyla ilişkiye girdiği noktalar çok fazla. Marmara’nın canlılarıyla İstanbul’un gelecekteki ortak yaşamına bakmadan önce geçmişindekilerin bir listesini çıkarmakla başlayabiliriz.

İSTANBUL’UN GELECEKTEKİ ATIK SU ARITMA YAKLAŞIMI

TUĞBA ÖLMEZ HANCI, GİZEM EROL, ANIL YILMAZ VE EZGİ ATLI 

Marmara Denizi’ndeki kirlilikle mücadelede yapılması gerekenler listesi kabarık. Denizin ekosisteminin bir parçası olan havzalardaki tüm yetkili belediyelere de merkezi yönetim kadar büyük bir sorumluluk düşüyor. Şehirlerin atık su arıtma sistemlerinin olması gerektiği gibi işlemesi bu sorumlulukların başında geliyor.

MARMARA DENİZİ ZİRVESİ: “YAŞAMIN KIYISINDA BİR DENİZ”

BUŞRA ALLI BİNGÖL

Marmara Denizi, son 30-40 yılda giderek kötüleşen, çevresel problemler açısından doymuş bir deniz. Müsilaj sorunuyla iyice açığa çıkan bu çıkmazın üstesinden gelmek, yarını düşünerek kalıcı çözümler üretmek için 10-11 Ağustos tarihlerinde “Yaşamın Kıyısında Bir Deniz” alt başlığıyla Marmara Denizi Zirvesi düzenlendi. İBB Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı ve İstanbul Planlama Ajansı ile Marmara Belediyeler Birliği ev sahipliğinde düzenlenen zirvede gelecek senaryolarına da yer verildi.

İndirilebilir İçerik

MEDENİYETLERE EV SAHİPLİĞİ YAPMIŞ MARMARA DENİZİ

AHSEN YÜKSEK

Ardı arkası kesilmeyen toplumsal ve ekolojik hadiselerde, meselelerin takipçileri yaşananların pek çoğunun neden değil sonuç dile getiriyor. Ancak bu krizlerin geçmişini ve nedenlerini irdeleyemeden bir yenisini tartışmaya geçiyoruz. Marmara Denizi’ndeki yaşamın geldiği evreyi anlamak için geriye dönük bir mesaiye ihtiyaç var.

MÜZE GAZHANE: BİR HAFIZA MEKÂNI VE KENT HAKKI MÜCADELESİ TARİHİ

GAZHANE ÇEVRE GÖNÜLLÜLERİ

Bir mekân sadece bize o an için vaat ettikleri, sadece o anki işlevleriyle ele alınamaz. Mekân tıpkı bir insan gibi yaşayan, soluyan ve kendi tarihi ile kendini inşa eden bir nesne. Bu anlamda mekânı var eden onun bugünü olduğu gibi, dünü de. Bizden önce bu alanı kullanan insanların eylemlilikleri, artık geçmişte kalsa bile, mekânın belleğinin bir parçası. Geçmişini bildiğiniz, sizden önceki nesillerin eylemliliğiyle oluşmuş bir mekân, size yaşadığınızı çok daha fazla hissettirir, çok daha fazla size ait olur. TDK (Türk Dil Kurumu) sözlüğünde “Miras: Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey” olarak tanımlanmış. Yapılı çevre de mirasın konularından biri.

TOKİ HİKÂYESİNİ İSTANBUL’U MERKEZE ALARAK OKUMAK

HAVVA EZGİ DOĞRU

Merkezi yönetim ve yerel yönetimler, Türkiye kentlerinin, özel olarak da büyükşehirlerin en sorunlu yapılaşmalarından birine sahip İstanbul’un konut sorununa cevaben on yıllardır yasal, kurumsal ve ekonomik araçlar geliştiriyor. Bunlar arasında öne çıkan ve en kendine has kurum olan TOKİ aracılığıyla gerçekleşen icraatları uzun bir süredir deneyimliyoruz. Bu sene yayınlanan Çılgın Projelerin Ötesinde: TOKİ, Devlet ve Sermaye eseri de konut sektörünü şekillendirmekten sektörün birincil öznesi hâline gelen kurumun dönüşümünü bilimsel bir araştırma merceğinden incelerken, İstanbul’un bu dönüşümdeki izdüşümüne ışık tutuyor.

SAYAÇ

İndirilebilir İçerik

Kentin çeşitli alanlarda değişimini takip etmek için üç aylık periyotlarda yayınlanan İPA İstanbul’un mütevazi sayacı dönmeye başladı.