İklim Krizini Dezavantajlı Gruplar Üzerinden Okumak: Türkiye ve İstanbul’da İklim Adaletine Yönelik Bir Değerlendirme

İPA’nın “Kent Gündemi Serisi”nin son raporu ”İklim Krizini Dezavantajlı Gruplar Üzerinden Okumak: Türkiye ve İstanbul’da İklim Adaletine Yönelik Bir Değerlendirme ” yayımlandı.
Raporumuzda ,iklim adaletini ve şehirlerdeki etkilerini , günümüz dünyasının en büyük krizlerinden biri olarak, sosyal, ekonomik ve siyasi eşitsizlikleri derinleştirdiğini inceledik.Sanayileşme ve kapitalizmin etkisiyle artan fosil yakıt kullanımı ve ormansızlaşma, atmosferdeki sera gazlarının oranını yükselterek iklim değişikliklerine sebep oldu.Küresel iklim değişikliği, sosyal, ekonomik ve siyasi eşitsizlikleri derinleştirdiği için iklim adaleti, bu eşitsizliklerle mücadelede kritik bir rol oynuyor.Günümüzde, iklim değişikliği, doğa ile kurduğumuz ilişkinin ve sistematik müdahalelerin bir sonucu olarak karşımıza çıkmakta. İklim değişikliği kaynaklı aşırı hava olaylarının dezavantajlı gruplar üzerindeki etkilerini değerlendiriyoruz.

GÖRÜNTÜLE

İklim değişikliği, sosyal, ekonomik ve siyasi eşitsizlikleri daha da artıran bir kriz. Sanayileşme ve kapitalizmin 1800’lerden bu yana fosil yakıt kullanımını artırması, küresel ısınmayı tetikledi. Bugün, yeryüzü sıcaklıkları sanayi öncesi döneme göre ortalama 1,45°C artmış durumda.Bu kriz, hepimizi etkiliyor, ama iklim değişikliğinin etkilerine en çok dezavantajlı gruplar maruz kalıyor : Çocuklar, yaşlılar, kadınlar, mülteciler, göçmenler, yoksullar ve engelliler. Bu gruplar, iklim değişikliğinin getirdiği aşırı doğa olaylarından daha çok etkilenmekte ve çeşitli zorluklarla karşılaşmaktadır.Yaşam alanlarının niteliksizliği, sağlık sorunları ve ekonomik güçlükler, bu insanları daha büyük bir tehlike altına sokuyor.
İklim adaleti sadece ülkeler arası değil, ülkeler içindeki sosyal ve ekonomik eşitsizlikleri de kapsar. Kentler, yüksek sosyal ve ekonomik eşitsizliklerin yaşandığı yerler olup, iklim değişikliğinin etkileri karşısında oldukça kırılgan durumdadır. Bu durum, iklim adaletsizliklerinin daha da yoğun yaşanmasına neden oluyor.