İPA İstanbul Dergisi

2022 / 005

İPA İstanbul Dergisi’nin beşinci sayısı yayımlandı. Kentin farklı alanlarını ve meselelerini disiplinler arası bir yaklaşımla elen alan derginin yeni sayısının kapak konusunda “Teknoloji: Kent İçin Olanak mı, Engel mi? Yoksa Yanlış Soru mu?” başlığıyla teknoloji ve kent ilişkisi inceleniyor.

Ayrıca, kentlerin ve özel olarak içinde yaşadığımız metropolün merkezi veya merkezleri de İPA İstanbul’un beşinci sayı dosyasında inceleniyor. “İstanbul’un Merkez(ler)i” başlıklı dosyada, komşu vilayetlerin sınırıyla neredeyse bütünleşen kentsel alanıyla İstanbul’un merkezinin Tarihi Yarımada, Pera, Şişli ve Mecidiyeköy hattından ibaret sayılıp sayılamayacağı sorusu tartışılıyor.

Bu sayıda ayrıca motorsikletli kuryeleri hak arama mücadelesinden konut sorununa, sıcak hava dalgalarından insan dışı canlılarla kenti paylaşmaya, İstanbul’la ilgili ulaşım araştırmalarından göç yolu üzerinde olduğumuz yelkovan kuşlarına çeşitli İstanbul ve kent meseleleri konu edilmekte.

Dergiyi satın al

İÇİNDEKİLER

İndirilebilir İçerik

“KENT EN BÜYÜK TEKNOLOJİK GERÇEKLİKTİR”

UĞUR TANYELİ

Geçmişten bu yana teknolojinin gelişimi kent yaşamında gözle görülür birçok değişikliğe yol açıyor. Bu değişiklikleri İstanbul üzerinden izlemek için ulaştırma, inşa, yapım, bilgi ve haberleşme teknolojilerinin gelişiminin dünya ve kent kavrayışının yanı sıra kentin gündelik yaşamına etkilerini mimarlık tarihçisi Prof. Dr. Uğur Tanyeli ile konuştuk.

DİJİTAL GELECEK: DÖNÜŞÜMÜN KENT EKONOMİSİ VE İSTİHDAMA ETKİSİ

KEMAL KILIÇ

Teknoloji alanına aşina olanlar için belki şaşırtıcı olmasa da blok zincir, kripto para, artırılmış veya sanal gerçeklik gibi teknolojilerin, algoritma ve yapay zekânın geldiği son aşama ve yakın gelecekteki yansımalarının neler olabileceği çoğumuz için bilinmezliğini koruyor. Tüm bunların kent yaşamını, evlerimizden iş yerlerimize sosyal ve ekonomik ilişki ve pratikleri nasıl dönüştüreceği ise daha hâlen fazla beyin jimnastiği gerektiriyor.

HENÜZ SONUÇLARI BELLİ OLMAYAN SÜREÇ: TEKNOLOJİK DÖNÜŞÜM

HAYRİ KOZANOĞLU

Dijitalleşme hayatın hemen her alanını dönüştürmekte. Teknolojinin ekonomik ilişkiler ve kent hayatındaki etkileri kapsayıcı olduğu kadar karmaşık da. Teknoloji kullanımının ve dijitalleşmenin üretim ilişkilerinden çalışma şartlarına olumlu ve olumsuz etkilerini, hak arayışlarına sunduğu katkılar kadar ortaya çıkardığı engelleri ve demokratikleşmeye sunduğu imkânlarla beraber yoğunlaşan gözetim altında olma riskini Prof. Hayri Kozanoğlu ile konuştuk.

İndirilebilir İçerik

AKILLI ŞEHİRDEKİ “AKIL” NEYİN, KİMİN AKLI?

NAZIM AKKOYUNLU

Teknolojideki büyük gelişime yaslanan Sanayi Devrimi kentleri derinden dönüştürürken teknoloji de söz konusu değişimde büyük rol oynadı. Şimdi bir kez daha teknolojik devrim çağındayız ve bu büyük devrim, büyük ölçüde bir kentsel devrim! Sanayi Devrimi’nin mantığına uygun biçimde geçirdiğimiz uzun dönem, makineyi merkezine alarak insanları, kentleri, gündelik hayatı makine biçiminde kodladı. Fakat içinde bulunduğumuz teknolojik devrim bu açıdan oldukça farklı özellikler gösteriyor. Bu kez makineye, kentlere, gündelik yaşama akıllılık, derin öğrenme, yapay zekâ gibi insan türüne özgü özellikler kodlanıyor. Bu durum gerilim kaynağı olsa da, yaşamın ve kentlerin yeniden kuruluşuna yönelik bazı beklenmedik olanaklara da kapı aralıyor.

BİLGİ ÇAĞINDA PLANLAMA: AKILLI ŞEHİRLER, SAYISAL UÇURUM VE YENİ NESİL KENTSEL HAKLAR

AYŞEGÜL ÖZBAKIR

Bilgi iletişim teknolojileri kentlerin işleyişinde giderek daha etkin hale gelirken, akıllı şehir uygulamalarının yaygınlaşması ve kent sakinlerinin pek çok gündelik faaliyetinin kayıt altına alınmasıyla büyük veri yönetiminin ölçeği de dönüşüyor. Bu süreç yurttaşların faaliyetleriyle besledikleri bu dijital dönüşümde nasıl esas özne olabileceklerini tartışmaya ve şehircilik yaklaşımlarının beslenme kanallarını güncellemeye zorluyor.

SIRADAN İŞLER, SINIRSIZ EĞLENCE: EVE TEKNOLOJİ GİRİNCE

LEYLA BEKTAŞ ATA VE DEFNE KARAOSMANOĞLU

Toplumsal cinsiyet ilişkilerini gündelik hayatın akışı içerisinde açığa çıkarabilmek için ev mekânı sınırsız kaynak sağlıyor. Teknolojinin yaygınlaşarak evlere girmesiyle ev içi iş bölümü ve mekân kullanım pratiklerinin nasıl değiştiği ve toplumsal cinsiyet ilişkilerinin bu dönüşümden nasıl etkilendiği tartışılmaya değer meseleler arasında. Elektrikli ev teknolojilerinin toplumsal cinsiyetle ilişkisini mekânsal düzlemde incelemek bu ilişkinin gündelik hayata etkisini açığa çıkarmanın yollarından biri olabilir.

KENT VE TEKNOLOJİ ÜZERİNE MİNİK BİR İÇ DİYALOG

FUAT ERCAN

Kendi ellerimizle inşa ettiğimiz kentler nasıl oldu da “lütuftan lanete” dönüştü? Gündelik hayatımızda karşılaştığımız bu “lanet” ve bunaltıya dair tahmin ve öngörüleri oldukça erken bir dönemde edebiyat ve bilim-kurgu filmlerde izlemiştik. Acaba filmler ve romanlar kentlerin bu dönüşümünün gerçek nedenlerini anlamamızı sağladı mı?

İndirilebilir İçerik

İSTANBUL’UN GELECEĞİNDE DİJİTAL YURTTAŞLIK

BURCU ÖZDEMİR

Kamu ve özel kurumlar gündelik faaliyetlerimizin verisini toplarken hem yurttaşlar ve kent sakinleri olarak dijital ayak izlerimiz bir süredir sanal dünyada kalıcı hâle geliyor hem de kurumların geliştirdikleri araçlarda biriken ayak izlerimizle dijital alanda yeni yurttaşlık ilişkileri geliştiriyoruz. Yerel yönetimler de ulaşımla başlayan ancak kapsamı genişleyen kartlar, web temelli e-belediye panelleri ve mobil uygulamalarla gelecekteki dijital yurttaşlığın ilk adımlarını attılar.

MODEL: KATILIMCILIK İLKESİNİN KOLAYLAŞTIRICISI BİR DİJİTAL ARAÇ

TÜRKİYE EKONOMİK VE SOSYAL ETÜDLER VAKFI (TESEV)

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV), yurttaşların yerel politika yapma süreçlerine katılımına, açık veriye erişimine ve yerel politikaları izleyip, denetleyebilmesine katkı sunarken sivil toplum ve yerel yönetimler arasındaki iş birliğini geliştirmeyi amaçlayan MoDel: Stratejik Plan İzleme ve Katılım Aracı’nı geliştirdi. Projenin içeriğini, amacını ve şu ana kadar elde edilen sonuçlarını, böylesine bir e-demokrasi aracının etkin biçimde hayata geçmesinin koşullarını ve önündeki engelleri de ele alarak, vakfın araştırma direktörü Dr. Itır Akdoğan ile konuştuk.

KATILIMCI DEMOKRASİ İÇİN DİJİTAL DEMOKRASİ

OY VE ÖTESİ DERNEĞİ

Seçimlerde bilinç ve katılımı artırmaya yönelik çalışmalarıyla önce çıkan Oy ve Ötesi, karar alma mekanizmalarına vatandaş katılımını odağına alan “Dijital Demokrasi Projesi”ni uyguluyor. Ayrıntılı bilgisine www.dijitaldemokrasi.org adresi üzerinden ulaşılabilecek olan platform ve dijital demokrasi uygulamalarının somut yansımaları hakkında Oy ve Ötesi Derneği Başkanı Ertim Orkun ile konuştuk.

DİJİTALDE SİVİL VE KAMUSAL ALAN

ÖZGÜR YAZILIM DERNEĞİ

Bir yanda sektörlerin, hizmetlerin erişimiyle ilgili kişisel konum verilerinin ve dijital izlerinin optimizasyon için edinilmesi bir gereklilik olarak dillendirilirken öte yanda tüm bu kişisel verilerin özel kurumlar tarafından erişilebilir olması kişisel veri güvenliği açısından endişelere de sektörlerin ve politika yapıcıların umutvar açıklamalarına da kaynaklık edebiliyor. Endişelerin ötesinde dijital alanın sivil ve kamusal geleceğinin nasıl şekillenebileceğini Özgür Yazılım Derneği ile konuştuk.

İndirilebilir İçerik

İSTANBUL’DA KONUT: BARINMA HAK MI, KRİZ Mİ?

ÖZGE TEKÇE

İstanbul’un “barınma krizi”nin içinde düşük gelir grubunun yoğunlukla deprem riskli olarak nitelendirilen veya kent dışında kalmış sağlıksız konutlarda yaşaması birçok soruna ve ayrışmalara neden oluyor. İstanbul’da konut konusu mekânsal, sosyal ve sektörel boyutlarıyla 3-7 Aralık 2021 tarihlerinde İBB bünyesinde İstanbul Planlama Ajansı ve İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı iş birliğiyle gerçekleşen İstanbul Konut Zirvesi’nde tartışıldı.

 

İndirilebilir İçerik

İKİ TEKER ÜSTÜNDE KENT İŞÇİLERİ: MOTOSİKLETLİ KURYELER GÜNCEL EMEK HAREKETLİLİĞİ VE SORUMLULUĞUN BÖLÜŞÜMÜ ÜZERİNE

“İSTANBUL PLANLAMA AJANSI POLİTİKA NOTU”NDAN KESİTLER

 

İSTANBUL’UN DENİZ KUŞU YELKOVAN

DİLEK ŞAHİN

Yelkovanlar İstanbul’la özdeşleşmiş deniz kuşlarından. Can damarını İstanbul Boğazı olarak belirleyebileceğimiz Karadeniz’den Akdeniz’e doğru uzanan ekosistemin ayrılmaz bir parçası ve bu ekosistemin zenginliğine önemli katkısı olan türlerden. Ancak İstanbul’un doğal hayatını tehlikeye atan projeler yelkovanları da tehdit ediyor.

İndirilebilir İçerik

İNŞAAT SEKTÖRÜ KENT MERKEZLERİNİ NASIL DEĞİŞTİRİYOR? BÜYÜK VE YENİ OLAN HER ZAMAN DAHA MI İYİDİR?

 BURCU HALİDE ÖZÜDURU

İnşaat sektörü metropollerin çeperlerinde yaygınlaşan banliyöler, uydukentler, büyük alışveriş merkezleri ve altyapı projeleriyle el ele büyüdü. Ve büyürken de dünya genelinde pek çok örnekte olduğu gibi Türkiye’deki kentlerin merkezi alanlarında kentlerin geri kalan alanlarından farklı etkiler oluşturdu. Yerel yönetimler için önemli bir sınav sayılabilecek bu eğilim içinde hem dünya hem Türkiye kentleri, ders çıkarılacak bir geçmiş kadar örnek alınacak deneyimler de biriktirdi.

MERKEZİ İŞ ALANLARI ÜZERİNE KISA BİR DEĞERLENDİRME

TOLGA LEVENT

Kent merkezlerinin nabzının attığı alanlar, ilgili yazında “merkezi iş alanları” olarak isimlendiriliyor. Bu alanların kentsel yerleşim tarihinde kendine özgü köklü bir gelişim hikâyesi var ve Türkiye kentleşmesinin de geçmişi ve bugünü bu hikâyeden azade değil. İstanbul gibi metropollerin merkezi iş alanlarındaki sorunlara hem tarihsel hem de güncel yanlarıyla bakıyoruz.

İndirilebilir İçerik

TRANSFORMATÖR, TİYATRO SAHNESİ, KAOS VE YANKI ODALARI: İSTANBUL’UN KENT MERKEZLERİNİN ORTAYA ÇIKIŞI VE OLASI GELECEKLERİ

GÜRKAN AKGÜN, İCLAL DİNÇER, MİNE EDER VE MURAT GÜVENÇ

Çalışma alanlarıyla meskenlerin giderek örtüşmesinin pandemiyle normal hâle gelmesi, merkezdeki ofis ihtiyacının ve talebindeki dalgalanma, henüz dinecek gibi gözükmeyen konut ihtiyacındaki artış gibi gelişmelerle planlama açısından yeni yaklaşımların sürekli tartışıldığı bir süreçteyiz. Bununla birlikte kent merkezindeki işlevler ve özellikle kamunun buradaki rolü de değişmekte. Bu kapsamda gelecekte, özellikle de İstanbul’da nasıl bir kent merkezi olacağı, farklı merkezler ve birbirleriyle ilişkileri, İstanbul’da bu sürecin nasıl ilerleyeceği üzerine İBB İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Gürkan Akgün kolaylaştırıcılığında Prof. Dr. İclal Dinçer, Prof. Dr. Mine Eder ve Prof. Dr. Murat Güvenç ile birlikte bir tartışma yürüttük.

KADINLARIN KONUT GÜVENCESİZLİKLERİ

CEREN LORDOĞLU

İPA’nın hazırladığı “Konut Sorunu Araştırması: İstanbul’da Mevcut Durum ve Öneriler”1 raporu oldukça kapsamlı ve çarpıcı bilgiler sunuyor. İstanbul’un konut sorununa dair mevcut durumun analizi ve uygulanan politikaları, konut stoku, konuta erişim, konut alanları ve yoğunluk değerlendirmesi, uzman görüşleri ve dünyada konut sorununa yönelik uygulamaları paylaşıyor. Ne yazık ki bu başlıklar altında toplumsal cinsiyetle bağlantılı değerlendirmeler yer almıyor. Oysa kadınların konut sorunu, konuta erişim güçlüğü, konut refahı dendiğinde 1980’li yıllardan beri Batılı feminist coğrafyacı ve plancıların çalışmalarını görebiliyoruz. Bu yazı da kadınların konut ve barınmayla ilgili öne çıkan sorunlarını araştırma bulgularına dayanarak aktarıyor.

 

İSTANBUL’DA PROTESTO: KENT MERKEZİNDE GÖRÜNMEK

GİZEM FİDAN

Dünyanın tüm kentleri gibi İstanbul’da da merkezi kamusal alanlarla protestoların yer tercihleri arasında bir örtüşme olsa da, metropolün merkezindeki bazı meydanlar, toplumsal ve mekânsal hafızadaki yerlerine rağmen protestoların uğrak yeri olamıyor. Gizem Fidan, İstanbul’daki üç kamusal alan ve geçmişlerinden örneklerle irdeleyen yazısında kent merkezindeki eylemlerin görünürlüğünü ve sahneden çekilmelerini mercek altına alıyor.

15 DAKİKALIK KENT TAM BİR ÇIKMAZ: ŞEHİRLER HERKES İÇİN FIRSAT KAYNAĞI OLMALI

EDWARD GLAESER

15 dakikalık kent, son dönemlerde oldukça revaçta olan bir kentsel planlama kavramı. Kısaca bir kentin mahallelerinde yaşayanların tüm temel ürün ve hizmetlere, iş yerlerine erişiminin 15 dakikalık mesafede mümkün kılınması anlamına geliyor. Amaç kentleri sağlıklı, iklim dostu ve iyi yaşama elverişli mekânlar hâline getirmek. Öte yandan 15 dakikalık kent uygulamasının tartışmaya açık bazı olumsuz sonuçları da olabilir.

İndirilebilir İçerik

“KÜLTÜRÜ TOPLUM VE YAPTIĞIMIZ PLANLI ÇALIŞMALAR ÜRETİR!”

Karabey Aydoğan, 1993’te Şehir Tiyatroları Müdürü olarak adım attığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi kapısından bu sene emekli olarak çıkıyor. Ruhi Su’nun öğrencisi Aydoğan köy enstitüleri, eğitim ve müzik konularında uzun süredir araştırmalar yapıp yayınlar hazırlıyor. İBB’nin kültür sanat politikalarında ciddi bir dönem rol alan Aydoğan, kurumların kent kültür politikalarındaki önemine dikkat çekiyor.

HİBRİTLEŞEN KAMUSAL ALANDA DEĞİŞEN PARADİGMALAR VE KAMUSAL SANAT

EKMEL ERTAN

Dijitalleşmeyle hibritleşen kamusal alanda sanatın ve sanatçının –geniş bir izleyici kesimine– “kamu”ya erişiminin olanakları da arttı. Kamusal alanın bağlı olduğu ağın birçok düğümünde sanat var. Peki kentin kamusal alanlarında sanat nasıl sergilenmeli, hangi sanat sergilenmeli, sergileme dışında –ötesinde– kamusal alanla –kamuyla– sanat ilişkisi nasıl kurulabilir? Kamusal alanın hibritleşmesinin özgül yanları neler ve neyi mümkün kılıyor?

 

RÖGAR, ARABA MOTORU, TEKNE, AĞAÇ KOVUĞU: ŞEHRİN İNSAN-HARİCİ ÖZGÜR BİREYLERİ

AYTEN ALKAN

Kedilerle denk gelebilmek için açılan “cat cafe”ler, köpeklerin tasmasız gezebileceği tek mekân olarak kurulan köpek parklar. Kapitalist modernleşmeyi ve bunun kentsel mekânın yeniden düzenlenmesine etkilerini birinci dalgada yaşamış ülkelerde, insan dışındaki canlılara ayrılabilen alanlar bazen bundan ibaret olabiliyor. Çünkü merkezde her zaman insanlı olmalı sanki. Oysa binyıllardır sürmekte olan birlikte yaşamı unutmuş gibiyiz.

SICAK DALGALARI: GÖZDEN KAÇAN EN ÖLÜMCÜL İKLİM FELAKETİ

ÜMİT ŞAHİN

İklim krizinin en vahim etkilerinden biri de artan sıcaklar ve belirli bir yerde kendini kısa ama aşırı bir şekilde gösteren sıcak hava dalgaları. Sayısı ve şiddeti her geçen gün artan sıcak hava dalgalarının özellikle kentlerde kamu sağlığından ekonomiye birçok etkisi mevcut. Merkezi ve yerel yönetimler ise fark edilmeyen bu tehlikeyi gündemlerine yeterince almamakta. Oysa sıcak hava dalgalarına karşı alınacak önlemler ucuz ve basit.

İndirilebilir İçerik

İSTANBUL’DA ULAŞIM ÇÖZÜMLERİNE DÖNÜK ARAŞTIRMALAR

CANER MURAT DOĞANÇAYIR

İstanbul’u odağına kentini merceğine alan araştırmacılar, ilgilendiği konuyu veya yürüttüğü tartışmayı İstanbul’da sınayan çalışmaların ciddi bir külliyat oluşturmaya aday olacağını tahmin edebiliriz. Üniversitelerin kütüphane rafları ve dijital veri tabanlarında kamuoyunun ilgisini bekleyen araştırmalar içinden bir başlangıç olarak, metropolün ulaşım sorunlarına çözüm getireceği iddiasındaki büyük projeler veya olası projeler için yol gösterici modellemelerin ikisini paylaşıyoruz.

İndirilebilir İçerik

Kentin çeşitli alanlarda değişimini takip etmek için üç aylık periyotlarda yayınlanan İPA İstanbul sayacı dönmeye devam ediyor.